• icon
    Pazartesi - Cuma

    09:00 - 18: 00

  • icon
    Telefon

    +90(312) 231 82 02

  • icon
    Adres

    ATB İş Merkezi A Blok No: 3 - C Blok No : 33
    Yenimahalle – Ankara / Türkiye

rajibraj 11.08.2024

Subkronik Sistemik Toksisite Testi: Genel Bakış ve Önemi

Subkronik sistemik toksisite testi, bir maddenin organizmada uzun süreli maruziyet sonrasında ortaya çıkarabileceği olumsuz etkilerin değerlendirilmesini amaçlayan bir test türüdür. Genellikle 28 gün ila 90 gün süren bu testler, kronik toksisite testlerinden daha kısa süreli olmasına rağmen, bir maddenin uzun vadeli güvenliği hakkında önemli bilgiler sağlar.

Testin Amacı ve Uygulama Alanları

Bu testin temel amacı, kimyasal maddeler, farmasötik ürünler, kozmetikler ve tarım ilaçları gibi çeşitli maddelerin, belirli bir süre boyunca tekrarlanan dozlarla maruz kaldığında vücutta yaratabileceği sistemik toksik etkileri belirlemektir. Test, aşağıdaki alanlarda yaygın olarak uygulanır:

  1. İlaç Geliştirme: Yeni bir ilacın klinik öncesi değerlendirmesi sırasında, ilacın uzun süreli kullanımının güvenli olup olmadığını belirlemek için subkronik toksisite testleri yapılır.
  2. Kimyasal Güvenlik: Endüstriyel kimyasalların insan sağlığı üzerindeki potansiyel uzun vadeli etkilerini değerlendirmek amacıyla kullanılır.
  3. Kozmetik Ürünler: Kozmetik ürünlerdeki maddelerin uzun süreli cilt teması veya diğer yollarla maruz kalma durumunda zararlı etkiler yaratıp yaratmayacağı bu testlerle belirlenir.
  4. Gıda Katkı Maddeleri: Gıda katkı maddelerinin insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri de bu testler aracılığıyla değerlendirilir.

Testin Uygulanma Süreci

Subkronik sistemik toksisite testi genellikle kemirgenler (sıçanlar veya fareler) üzerinde yapılır. Testin aşamaları şu şekilde özetlenebilir:

  1. Deney Hayvanlarının Seçimi ve Hazırlığı: Deneyde kullanılacak hayvanlar, test süresince standart bir diyetle beslenir ve test maddesine belirli bir dozda maruz bırakılır.

  2. Doz Seçimi: Test maddesi, genellikle üç farklı doz seviyesinde uygulanır: düşük, orta ve yüksek doz. Dozlar, maddeye maruz kalmanın insanlarda beklenen düzeyine benzer olacak şekilde seçilir.

  3. Maruziyet Süresi: Hayvanlar, test maddesine genellikle 28 gün ila 90 gün boyunca her gün maruz bırakılır. Maruziyet süresi, maddenin insanlar üzerindeki beklenen kullanım süresine ve bu sürede oluşabilecek etkilerin tam olarak değerlendirilmesine bağlı olarak seçilir.

  4. Fizyolojik ve Biyokimyasal İncelemeler: Test süresi boyunca ve sonunda, hayvanların genel sağlık durumu, vücut ağırlığı, kan biyokimyasalları, hematolojik parametreler, organ ağırlıkları ve histopatolojik incelemeler yapılır.

  5. Veri Analizi ve Raporlama: Elde edilen veriler, maddenin toksik etkilerini ortaya koymak amacıyla analiz edilir. Toksik etkilerin ciddiyetine, hangi dozda meydana geldiğine ve hangi organ sistemlerini etkilediğine dair detaylı bir rapor hazırlanır.

Subkronik Toksisite Testlerinin Sonuçları ve Değerlendirilmesi

Testlerin sonucunda, bir maddenin güvenli dozu, yani NOAEL (No Observed Adverse Effect Level - Gözlemlenebilir Zararlı Etki Gözlenmeyen Seviye) belirlenir. NOAEL, maddenin hiçbir zararlı etki göstermediği en yüksek doz olarak tanımlanır ve insanlarda güvenli kullanım dozlarının hesaplanmasında temel bir kriter olarak kullanılır.

Ayrıca, maddenin vücutta hangi organ sistemleri üzerinde toksik etkiler gösterdiği de belirlenir. Örneğin, karaciğer, böbrekler, kan hücreleri veya sinir sistemi gibi belirli organlar veya sistemler üzerinde olumsuz etkiler gözlemlenebilir. Bu sonuçlar, maddenin insanlarda potansiyel olarak yaratabileceği risklerin değerlendirilmesine ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasına yardımcı olur.

Subkronik sistemik toksisite testi, kimyasal maddelerin ve farmasötik ürünlerin uzun süreli güvenliği hakkında önemli bilgiler sunan kritik bir testtir. Bu testler, bir maddenin potansiyel zararlı etkilerini ortaya koyarak, insan sağlığını koruma amacıyla önemli bir rol oynar. İlaç geliştirme, kimyasal güvenlik ve kozmetik ürünlerin güvenliği gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılan bu testler, modern toksikoloji ve güvenlik değerlendirmelerinin temel taşlarından birini oluşturur.